Ses

Pazartesi14

Cem çalıştığı işyerinin kapısından çıktı. Kalabalığın arasından sıyrılarak gelen bir sesin kendisini karşılamakta olduğunu fark etti. Ona doğru dönüp baktığında bir ayağını öne atmış, ilerlemek üzereydi. Tanıdık birinin sesiydi sanki ama biraz uzakta olduğu için kime ait olduğunu anlamakta zorlanıyordu. Ya da Ses, ilgisiz davrananların oluşturduğu hareketli etten duvarı aşıp kulağına gelerek kime ait olduğunu anlatamıyordu bir türlü. Ayağını geriye çekip tüm bedenini onun geldiği yöne doğru çevirdi ama yine de ses engelleri aşarak buluşmak istediğinin sesine ulaşamıyordu. Megafondan kurtulup gelmekteydi sözcükler Cem’e doğru. Aleti elinde tutana doğru dikkatlice baktı. Tanıdık gelen bir giysi, bir önlük vardı üzerinde. Yanındakilerin de öyle. “Eylemciler” diye düşündü havada uçuşan diğer düşüncelere katılarak. Oraya doğru yürür gibi yaptı önce ama yorgun olduğunu düşünerek vaz geçti bundan. Sağından solundan geçen insanlar, alışık oldukları bir gürültüyü duyarcasına, nostaljik tramvayın ayırdığı yolun her iki yanından ilgisizce geçip gidiyorlardı. Bazıları sesi duymamak için kendilerini zorluyor ve başka bir…

View original post 929 kelime daha

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın